Son yıllarda birçok felaketin yaşandığı Kartalkaya, bu kez bir aileyi daha derinden etkileyen bir trajediye sahne oldu. Doğan ailesinin yaşadığı kayıp, bölgede sadece bir acı değil, aynı zamanda bir adalet arayışını da beraberinde getirdi. Doğan, ailesini kaybettikten sonra yaptığı açıklamada, yaşananların tekrarlanmaması için emsal niteliğinde bir karar çıkması gerektiğini vurguladı. Bu talep, hem yerel hem de ulusal medyada geniş yankı buldu.
Kartalkaya, özellikle kış turizmi açısından popüler bir destinasyon olarak bilinirken, geçtiğimiz hafta bir aile faciasına ev sahipliği yaptı. Doğan ailesi, kayak için gittiği bu bölgede bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, kazanın sebebi, yolların yeterince güvenli olmaması ve sürücülerin dikkatsizliği oldu. Bu durum, turistik bölgede güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini ortaya koydu.
Facianın ardından, bölgedeki diğer tatilciler ve yerel halk da kaygılarını dile getirdi. Kayak sezonunun yoğun olduğu bu dönemde, turistik bölgelerde meydana gelen kazaların ve güvenlik açıklarının önüne geçmek için yetkililerin daha sert düzenlemeler yapması gerektiği vurgulanıyor. Doğan, yapılan uyarılara rağmen yaşanan bu üzücü olayın, bölgedeki güvenlik standartlarının gözden geçirilmesi gerektiğini işaret ediyor.
Yaralı kalmış bir kalple adalet arayan Doğan, kazanın olduğu gün geri dönmeyi planladıkları süre içinde bir çığ baskınına maruz kalmış olsalar da, önceliklerinin kazanın gerçek sorumlusunu ortaya çıkarmak olduğunu ifade etti. “Bu olayın bir benzerinin yaşanmaması için emsal bir karar çıkmalı. Sadece bizim ailemiz için değil, başka hayatların da kurtulması için mücadele ediyorum” dedi. Doğan, bu konudaki çabalarının yalnızca kişisel bir yarayı kapatma amacını taşımadığını; aynı zamanda toplumun güvenliğini sağlamaya yönelik bir misyon olarak gördüğünü de belirtti.
Doğan ailesinin kaybı, sosyal medyada da büyük yankı buldu. İnsanlar, adalet talebine destek vermek amacıyla çeşitli kampanyalar başlattı ve bu tür üzücü olayların bir daha yaşanmaması adına duyarlılık gösterilmesi gerektiğini savundu. Vatandaşlar, yerel yönetimlerin ve yetkililerin bu yönde gereken adımları atmasını istedi.
Olayın ardından yetkililerce bir açıklama yapılmaması ise halk arasında endişe oluşturdu. “Böyle bir olayın ardından yetkililerin sessiz kalması oldukça düşündürücü. Bizler, bu konuda bir şeyler yapılmasını bekliyoruz,” diyenler de oldu. Doğan’ın üstlendiği bu özgün ve cesur duruş, halkın dikkatini çekerken, benzer durumları yaşayan diğer ailelerin de seslerini duyurmasına vesile oldu.
Toplumsal bir hareketin kıvılcımını ateşleyen bu olay, aynı zamanda kamuoyunun güvenli turizm konusundaki hassasiyetini artırmış durumda. Ülke genelinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, turizm alanında güvenliğin sağlanması için gerekli standartların oluşturulması gerektiğine dair kampanyalar başlatıyor. Doğan’ın durumu, bu fikrin zemin kazanmasına yardımcı olacak nitelikte.
Sonuç olarak, Kartalkaya'da yaşanan bu acı olay, sadece bir ailenin başına gelen bir felaket olmaktan öteye geçmeli. Doğan’ın sesi, diğer mağdurlara da umut olmalı ve sistemin eksikliklerini ortaya koymalıdır. Adalet arayışı, tüm toplumu saracak bir perspektifle genişlemeli ve benzer trajedilerin önüne geçmek için sürdürülebilir çözümler geliştirilmelidir.