Hakkari, Türkiye’nin en doğusunda yer alan şehirlerinden biridir ve doğal güzellikleri ile ünlüdür. Ancak son zamanlarda burada yaşanan bir olay, hem bölge halkını hem de ülke genelini derinden etkiledi. Üç kez düşük yapan bir kadının, bu korkunç duruma neden olan yılan korkusu, sadece onun hayatını değil, ailesinin de yaşamını kabusa dönüştürmüş durumda. İşte Hakkari'nin derinliklerinde yaşanan bu trajik hikaye…
Hakkari'de yaşayan 28 yaşındaki Aylin, yılan korkusuyla mücadele etmek zorunda kaldı. Bir sabah evinin önünde gördüğü bir yılan, tüm hayatını altüst etti. Bu korku, onu ruhsal olarak çökertti ve psikolojik travmalar yaşamasına neden oldu. Yılardır hayalini kurduğu anne olma hayali, yılan korkusu nedeniyle sekteye uğradı. Aylin, bir yandan yılanların sokma korkusunu yaşarken, diğer yandan hamilelik döneminde sık sık yaşadığı stres nedeniyle üç kez düşük yaptı. Evdeki ortamın gerginliği, bu korkunun derinleşmesine yol açtı.
Aylin'in yaşadığı bu durum, Hakkari'de yaşayan diğer kadınlar için de bir uyanış oldu. Kadınlar, yılan korkularını konuşmaya ve bu konuda toplumsal bir farkındalık oluşturmaya karar verdiler. Aylin’e destek olmak amacıyla bir araya gelen kadınlar, yaşadıkları korkuları dile getirmeye başladı. Yılanların evlerde nasıl bir tehdide dönüştüğünü tartıştılar ve bu korkunun yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu fark ettiler. Aylin’e ve diğer kadınlara yardım etmek amacıyla yerel sivil toplum kuruluşları ve sağlık çalışanları, dikkat çekici bir kampanya başlattı.
Bölgedeki bir grup gönüllü, yılanların yaşam alanlarını daraltmak ve bu tehlikeyi minimize etmek için çeşitli önlemler almaya başladı. Sıfır tolerans hedefiyle hayata geçirilen projeler, hem toplumsal bilinçlendirme yaratmayı hem de kadınların yaşadığı ruhsal travmaların giderilmesine yönelik aktif çalışmalar yürütmeyi amaçlıyor. Kadınlar, kendi aralarında destek grupları oluşturarak yaşadıkları korku ve kaygıları hafifletmeye çalışıyor.
Hakkari'nin merakla beklediği bu projenin ardından, Aylin gibi diğer kadınların da sesi duyulmaya başlandı. “Korku içinde yaşamak istemiyoruz,” diyen Aylin, yaşadığı korkunun sadece fiziksel değil, ruhsal travmalarla dolu bir deneyim olduğunu belirtiyor. Yerel sağlık kuruluşları, kadınların yaşadığı bu zorlukları daha iyi anlamak için seminerler düzenlemeye ve kamusal bilinci artırmaya yönelik projeler geliştirmeye başladı.
Aylin gibi birçok kadın, kısır döngüden kurtulmanın yollarını arıyor. Bu süreçte destek grupları ve toplumsal dayanışmanın önemi, yaşananların üstesinden gelinmesinde büyük rol oynuyor. Aylin, “Artık yalnız hissetmiyoruz; hep birlikteyiz,” diyerek yaşanan bu dayanışmanın kendisine umut verdiğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, Hakkari'deki yılan korkusu, birçok kadının yaşamında iz bırakırken, Aylin’in hikayesi, toplumun bu konudaki duyarlılığını artırma yönünde önemli bir adım oldu. Yılanların neden olduğu korkular bir yana, kadınların yaşadığı psikolojik travmaların giderilmesi için atılacak adımlar, gelecekte benzer acıların yaşanmasının önüne geçebilir. Bu tür olaylar, sadece bireylerin değil, toplumun genelinde önemli değişikliklere ve farkındalıklara da yol açabilir. Yeni bir başlangıcın habercisi olan bu dayanışma, Hakkari’de sadece korkuyu değil, aynı zamanda umut ve birlikte mücadele etmenin önemini de simgeliyor.