35 yaşındaki Ahmet Yıldız, hayatının en mutlu günlerinden birine hazırlanıyordu. Düğün hazırlıkları, heyecan ve stres derken, kendisinde bazı rahatsız edici belirtiler fark etmeye başladı. Ancak bu belirtileri ‘düğün stresi’ olarak yorumlayarak göz ardı etti. Yıldız’ın hikayesi, sağlık sorunlarının önemsenmemesi durumunda karşılaşılabilecek ciddi riskleri gözler önüne seriyor. Kolon kanseri, erken teşhis edilmediği takdirde, yaşamı tehdit eden ciddi bir hastalık haline gelebilir; ama ne yazık ki, bu tür belirtilerin çoğu zaman basit bir geçişken rahatsızlık olarak değerlendirilmesi, hastaların tedavi şansını azaltıyor.
Ahmet Yıldız, düğün hazırlıkları esnasında yoğun bir stres altında olduğunu biliyordu. İş yerindeki baskılar, düğün alışverişleri, misafir listeleri gibi birçok detay, onun ruhsal durumunu etkiliyordu. Ancak son zamanlarda yaşadığı mide bulantısı, karın ağrısı ve aniden başlayan halsizlik gibi sorunları, 'düğün stresi' olarak nitelendirerek önemsemedi. Arkadaşları ve ailesi de onun bu stresli dönemde geçici bir yorgunluk yaşadığını düşündü. "Her şey yolunda gidiyor. Düğün günü geldiğinde her şey bitecek" diyerek kendini avuttu. Ancak sorunlar sadece geçici değildi.
Ahmet, düğün gününden birkaç hafta önce, belirtilerin artması ve yaşam kalitesinin hızla düşmesi üzerine doktora gitmeye karar verdi. Yapılan testler ve tetkikler sonucunda, 4. evre kolon kanseri teşhisi kondu. Bu durum, hem Ahmet’i hem de ailesini derinden sarstı. 35 yaşındaki genç adam, şimdi karşısında 4. evre kanserin getirdiği zorlukları buluyordu. Düğün stresi diye geçiştirilen belirtiler, onun için hayatı tehdit eden bir duruma dönüşmüştü. Erken teşhis edilmediği için tedavi süreci oldukça zorlaşmış ve hastalığın ilerlemesine neden olmuştu.
Doktorlar, Ahmet’in durumuyla ilgili şunları dile getirdi: “Kolon kanseri, Türkiye’de hızla artan bir sağlık sorunu. Genç yaşlarda da görülebiliyor ve belirtilerin çoğu sağlık açısından basit sorunlar olarak değerlendirilebiliyor. Bu tür belirtiler genellikle sindirim problemleri, mide rahatsızlıkları gibi geçişken rahatsızlıklar olarak algılanıyor. Ancak bu önemsenmediğinde, kanser gibi ciddi hastalıklara yol açabiliyor.” Ahmet, bu süreçte halkı bilinçlendirmek üzere sosyal medyada da yaşadığı hikayesini paylaşmaya başladı. Amacı, insanların benzer belirtilerle karşılaştıklarında mutlaka doktora başvurmalarını sağlamak.
Ahmet’in sayesindeki farkındalık kampanyası, hastalığın ciddiyetini ve erken teşhisin önemini vurguluyor. Kolon kanseri erken teşhis edildiğinde, tedavi şansının arttığını ve hastalığın önlenebileceğini gösteriyor. Düğün stresinin önemli bir faktör gibi görünse de, bu tarz sağlık sorunlarının göz ardı edilmemesi gerektiği ortaya konulmalıdır.
Doğru ve zamanında yapılan check-up ve muayeneler, birçok kişinin hayatını kurtarabilir. Ahmet’in hikayesinin sonunda verilen mesaj ise, “Kendinizi önemli hissedin. Sağlığınızı ihmal etmeyin” oldu. Erken tanı, hayat kurtarır, bu gerçeği unutmamak gerekiyor. Ahmet, hayatının bu zorlu döneminde destekleyen arkadaşlarına, ailesine ve sağlık profesyonellerine teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Umarız, onun hikayesi, başka gençlere benzer durumlarda dikkatli olmaları için bir uyarı niteliğinde olur.