Bartın'da yaşanan dramatik bir olay, yerel halkı derinden sarstı. Tüm Türkiye'yi etkileyen kadına şiddet meseleleri arasında yeni bir halka olarak öne çıkan bu vaka, bir kadın tarafından eski eşine yapılan bıçaklı saldırıyla başladı. Eski eşini öldüren kadının, olay sırasında üvey kızına da ağır yaralar açması durumu, bu trajediyi daha da acı bir hale getiriyor.
Bartın’ın merkezinde yaşanan olay, akşam saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, 45 yaşındaki kadın Z.A., bir süre önce boşandığı 50 yaşındaki eski eşi H.A. ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine, sinirlerine hakim olamayan Z.A., mutfaktan aldığı bıçakla eski eşine saldırdı. Olayın tanıkları, güçlükle ayrılan çiftin gürültülerinin geceyi sarstığını ifade etti. Saldırı sonrasında H.A., olay yerinde kanlar içinde yere yığılırken, Z.A. üvey kızı D.A.’ya da bıçakla saldırdı. D.A. ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Olayın duyulmasının ardından Bartın halkı, kadına yönelik şiddetin bir kez daha acı bir yüzünü gördükleri için derin bir üzüntü ifade etti. Yerel kadın dernekleri, bu tür olayların önlenmesi adına farkındalık oluşturmak amacıyla hazırladıkları bildiri ile kadına yönelik şiddetin toplumda kabul edilemez olduğunu belirtti. Bartın Emniyet Müdürlüğü, olayın ardından geniş çaplı güvenlik önlemleri alarak, toplumda huzuru sağlamak adına çalışmalar yürütmeye başladı. Olayın failleri hakkında gerekli yasal işlemler sürerken, polisin bölgede yapacağı devriye sayısının artırılacağı duyuruldu.
Olayın detayları ve yaşananlar, nedense sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Ülke genelinde pek çok insan, ‘kadın cinayetleri’ başlığı altında bu tür olayların artık son bulması gerektiğini vurguladı. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, çeşitli kampanyalar ve imza kampanyaları ile kadın hakları konusunda farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.
Gözler şimdi, olayın mahkeme sürecine çevrilmiş durumda. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayet ve yaralama suçlamalarıyla ilgili soruşturma başlattı. Z.A. gözaltına alınırken, olayda kullanılan bıçağın delil olarak alındığı bildirildi. H.A.'nın yaşamını yitirmesi üzerine, aile bireyleri de olayın nasıl geliştiğine dair isyan ve üzüntülerini dile getirdi.
Bu tür olayların toplumda yarattığı travmanın yanı sıra, gözler kadına karşı şiddetle mücadele mekanizmalarına çevrildi. Eğitimden hukuka kadar birçok alanda atılması gereken adımlar elemana yapılmaya başlandı. Ülke genelinde kadın cinayetlerinin önlenmesi için gerekli politikaların hayata geçirilmesi, hızla gündeme alındı. Zira, bu son olay, sadece Bartın için değil, tüm ülke için aynı zamanda bir uyanış çağrısı niteliği taşıyor.
Kadınlarımız için birarada durmak, mücadele vermek ve sesimizi yükseltmek her zamankinden daha önemli oldu. Bartın'daki kadın cinayeti, kadına karşı şiddetle mücadelenin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm bu yaşananların ardından, kadın hakları aktivistleri, toplumu bilinçlendirmek adına daha etkin ve kararlı adımlar atmayı planlıyor. Bunun tek bir amacı var; bir daha asla böyle bir olay yaşanmaması ve tüm kadınların kendilerini güvende hissedebilecekleri bir dünyada yaşamaları. Türkiye, bu süreçte birlikte hareket etmeli ve kadınların güvenceleri adına sesini yükseltmelidir.