Türkiye'nin siyasi tarihinde derin izler bırakan isimlerin başında gelen Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde vefat etti. Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin önde gelen savunucularından biri olarak bilinen Türkeş, Türkiye'nin siyasi yapısındaki etkisi ile hala hafızalardaki yerini korumaktadır. Bu yıl, Türkeş'in vefatının 28. yılı olması nedeniyle, hayatı, siyasi kariyeri ve onun düşüncelerinin günümüz üzerindeki etkileri yeniden değerlendirilmektedir.
Alparslan Türkeş, 1917 yılında Kıbrıs'ın Baf bölgesinde doğmuştur. Milliyetçi düşünceleri benimseyerek genç yaşta siyaset sahnesine adım atan Türkeş, Türk milletinin bağımsızlığı ve ulusal değerleri için mücadele vererek tanınmaya başlamıştır. 1944'teki Türkçülük-Turancılık Davası'na katılması, onun siyasi kariyerindeki önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu dönemde, Türk kültürünü ve tarihini yüceltme adına birçok faaliyet yürütmüş, gerek siyasette gerekse gençliğin yetiştirilmesinde büyük bir etki yaratmıştır.
Türkeş, 1960'lı yıllarda Adalet Partisi'ne katılarak siyasete aktif bir şekilde yön verdi. 1965 seçimlerinde Ankara'dan milletvekili olarak seçilen Türkeş, 1968 yılında partiden ayrılarak Milliyetçi Hareket Partisi'ni kurdu. MHP, Türkiye'deki milliyetçi harekete liderlik yaparak önemli bir siyasi güç haline gelmiştir. 1970'lerde Türk milliyetçiliğinin yayılmasında öncü rol oynayan Türkeş, 'Ülkücü' hareketin temel taşlarını atan lider olarak anılmaktadır.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde Ankara'da vefat etti. Vefatı, sevenleri ve partisi MHP için büyük bir kayıp olmuştur. Ölümünden sonra yapılan anma törenleri, onun ideallerini yaşatmak ve Türk milliyetçiliğinin yalnızca bir siyasi görüş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğuna dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Her yıl 4 Nisan'da düzenlenen anma törenleri, Alparslan Türkeş’in ilke ve ideallerinin genç nesillere anlatılması bakımından büyük önem taşımaktadır.
Türkeş, Ankara’nın Elmadağ ilçesinde bulunan Aşıkpaşa Mezarlığı'na defnedilmiştir. Burada, topluma olan katkılarının anısına çeşitli etkinlikler düzenlenmekte ve insanların onu anması sağlanmaktadır. MHP lideri Devlet Bahçeli ve partililer, her yıl bu mezar başında toplanarak dualar etmekte ve Türkeş’in bıraktığı mirası yaşatmak için söz vermektedirler.
Alparslan Türkeş'in vefatının ardından, onun öğretileri, bıraktığı siyasi miras ve milliyetçi duruşu, Türk gençliğini etkilemeye devam etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkeş’in ilke ve değerlerini benimseyerek politikalarını şekillendirmekte ve onun ideallerini yaşatmaya çalışmaktadır. Günümüzde Türkeş’in gördüğü siyasi çabalar, özellikle milliyetçi politikaların yeniden ivme kazanmasıyla birlikte daha da önemli hale gelmiştir.
Türkeş’in yaşamı ve mücadelesi, yalnızca geçmişle sınırlı kalmamış; günümüzdeki genç nesillere de ilham kaynağı olmuştur. Türk milliyetçiliği anlayışının modern toplumda nasıl evrildiği ve Türkeş’in ideallerinin bu dönüşümdeki yeri, araştırmacılar ve siyasetçiler tarafından sıkça tartışılan bir konu olmuştur. Her yıl anma etkinliklerinde, onun fikirlerinin hâlâ geçerli olduğu, Türk milletinin birlik ve dirliğini savunmanın önemine vurgu yapılmaktadır.
Alparslan Türkeş, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini sadece siyasal alanda değil, sosyal ve kültürel olarak da desteklemiş, Türk insanının gururunu her zaman ön planda tutmuştur. Vefatının üzerinden geçen yıllar, onun fikirlerinin ve ideallerinin zamanla daha çok insan tarafından benimsenmesine vesile olmuştur. İnsanlar, Türkeş'in düşüncelerinin sadece geçmişte değil, günümüzde de geçerliliğini koruduğunu düşünmektedir.
O nedenle, Alparslan Türkeş’in vefatının 28. yılı, onun anısına sahip çıkmak ve bıraktığı mirası yaşatmak için bir vesile olarak değerlendirilmektedir. Türk milliyetçiliğinin geleceğinde Türkeş’in düşünceleri ve idealleri, yeni nesillere aktarılacak şekilde düşünülmekte ve tartışılmaktadır. 4 Nisan’da yapılan anma etkinlikleri, bu bağlamda hayati bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş’in hayatı, mücadelesi ve bıraktığı miras, Türk milletinin birliği ve diriliği için daima önemli bir referans noktası olacaktır. Her yıl anmalarda yeniden hatırlanan Türkeş, Türk milletinin gönlünde daima yaşayacaktır.