İstanbul’un kalabalık caddelerinden birinde, yılların tecrübesine sahip 47 yıllık terzi Ahmet, iş yerindeki ilginç alışkanlıklarıyla dikkat çekiyor. Müşterileriyle olan samimi ilişkisi ve işine olan tutkusu ile tanınan Ahmet, sadece dikiş ve terzilik yapmaz; aynı zamanda her gün aldığı ve verdiği paraları ütülüyor. Bu alışkanlık, onu hem çalışma ortamında hem de sosyal hayatında farklı kılan özelliklerden biri haline gelmiş durumda.
Terzi Ahmet, paraları ütülemesiyle ilgili olarak, "Temiz paralar, temiz işin bir sembolüdür" diyor. Paraların ütülenmesi, onun için yalnızca görsel bir estetik değil, aynı zamanda verdiği hizmetin kalitesini simgeliyor. Müşterileri her ne kadar bu alışkanlığı ilginç bulsalar da, Ahmet’in bu yöntemiyle paraların hijyenik kalmasını sağladığını anlatmaya çalışıyor. Özellikle pandemi döneminde hijyenin önem kazandığı şu günlerde, müşterileri bu durumu memnuniyetle karşılıyor.
Ahmet, paraları ütülemenin eski bir terzilik geleneği olduğunu belirtiyor. "Bunu, büyüklerimden öğrendim" diyor ve alışveriş yaptığı kişilerle bu geleneği sürdürecek olmanın gururunu yaşıyor. Paraların ütülenmesi, işin sadece maddi yanıyla değil, manevi yönüyle de bağdaştırıldığı eski bir alışkanlık. Ahmet’in mutlaka ütülemesi gereken en az 200-300 lira arasında bir nakit müşteri akışı oluyor. Bu rakamlar hem ona hem de işine gelen ziyaretçilere pozitif bir atmosfer sağlıyor.
Birçok müşteri, Ahmet’in bu alışkanlığını duyduğunda ilk başta şaşırdıklarını fakat zamanla bu durumu alışkanlık haline getirdiklerinin altını çiziyor. "Bu durum, burada çalışmanın bir özelliği haline geldi" diyen bir müşteri, bölge halkının Ahmet’i ve alışkanlıklarını konuşmaktan keyif aldığını aktarıyor. Terzi Ahmet’in paraları ütüleme eylemi sadece bir iş pratiği değil, aynı zamanda topluluk içinde bir kaynaşma unsuru oluşturuyor.
Ahmet’in ütülediği paralar arasında Türkiye'nin çeşitli bölgelerine ait banknotlar görmek mümkün. Ahmet, her bir banknotun hakkını vererek özverili bir şekilde çalışıyor. İşin maddi boyutu son derece önemli olsa da, Ahmet’in gönlüyle yaptığı işler ona saygı kazandırıyor. Müşterileri, terzi dükkânına girdiklerinde paralarına olan özeni ve Ahmet’in işine olan bağlılığını görebiliyorlar. "Cebimde ütülenmiş paralarım var, diğerlerden daha değerli geliyor" diyen biri, Ahmet’in hizmetinin sıradan bir dükkan ziyaretinden öte olduğunu vurguluyor.
Ahmet’in işine olan tutkusu, sadece terzilikle kalmıyor; hayatın birçok alanına da yansımakta. Müşterilerine ve çevresindekilere karşı duyduğu saygı, işine olan bağlılığı, onu çevresinde sevilen bir karakter haline getiriyor. "Paraları ütülemek, sadece bir iş değil; bu benim felsefem" diyor Ahmet, belki de geleceğine ışık tutacak olan bu egzersizle. Paranın vurulmuş durumu ve renkleri, Ahmet için birer sanat eseri kadar değerli.
Ahmet’in dükkânı, sadece terzilik hizmeti almak için gelen müşterilere değil, aynı zamanda meraklı gözlere de açıktır. İnsanlar, Ahmet’in ne kadar titiz çalıştığını, aldığı önlemleri ve paraların ütülenmesi gibi detayları görmek için dükkanına uğruyor. Sosyal medya fenomenleri ve yerel influencerlar da, Ahmet’in dükkânının kapısında pozlar vererek bu ilginç hikayeyi paylaşıyorlar. Yıllarını terziliğe vermiş birinin, böyle bir özgün uygulaması sayesinde başta Ahmet, çevresindeki dükkanlar ve terzi sektörü de bir nebze olsun gündeme gelmiş durumda.
Sonuç olarak, Ahmet Terzi’nin parçalarında ve paralarında titizlikle yürüttüğü bu ritüel, sıradan bir terzi dükkanını sıradan bir yer olmaktan çıkarıyor. Temizlik, disiplin ve detay odaklılık, Ahmet’in yaşam felsefesi haline gelmiştir. Onun hikayesi, hem kararlılık hem de özgün yaklaşımın bir örneği olarak, iş hayatına dair önemli dersler barındırıyor.