Uzun yaşam, toplumların en fazla merak ettiği konulardan biridir. Sağlıklı bir yaşam sürmek ve bu süreci uzatmak herkesin hayali. 100 yaşına basan ve hala enerjik olan Dr. Ahmet Arslan, asırlık bir yaşam deneyimi ile sağlıklı yaşamak için takip edilmesi gereken 7 altın kuralı paylaşıyor. Bu bilgiler, sadece onlarca yıllık tecrübe ile şekillenmiş değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalarla da destekleniyor. İşte, Dr. Arslan'ın uzun yaşamın sırrını oluşturduğunu öne sürdüğü o etkili kurallar.
Dr. Ahmet Arslan, sağlıklı yaşamanın ilk kuralını beslenme ile ilişkilendiriyor. Ona göre, dengeli ve çeşitli bir beslenme alışkanlığı, bedenin ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineralleri almasına olanak tanıyor. “Her şeyde olduğu gibi, beslenmede de aşırıdan kaçınmak gerekir. Yeterli olanı sağlamak, sağlığımız için en iyisidir,” diyor Dr. Arslan. Yüksek şekerli ve yağlı gıdalar yerine meyve, sebze ve tam tahıllara yönelmek, kalp hastalıkları, obezite ve diyabet gibi birçok sağlık sorununu önleyebilir.
Aktif bir yaşam sürmek, uzun yaşamın sırlarından bir diğeri olarak vurgulanıyor. Dr. Arslan, her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmanın, sağlıklı yaşam için faydalı olduğunu belirtiyor. “Fiziksel aktivite, kas yapısını korumanın yanı sıra, zihinsel sağlığı da olumlu etkiler,” diyor. Egzersiz, kalp sağlığını desteklerken aynı zamanda insülin ihtiyacını da azaltarak metabolizmayı hızlandırır. Dr. Arslan’ın önerisi ile gün içerisinde basit aktivitelerde bulunmak bile büyük bir fark yaratabilir.
Dr. Arslan, sağlıklı ve uzun bir yaşamın sırrının sadece fiziksel sağlıkta değil, aynı zamanda psikolojik sağlıkta da yattığını vurguluyor. “Stres, yaşlanmanın en büyük düşmanıdır. Bu nedenle ruh halimizi iyi yönetmeyi öğrenmeliyiz,” diyor. Mutlu olmak, bedenin genel sağlığını da etkileyen bir faktördür. Günlük hayatta yaşanan küçük mutlulukları yakalamak ve onları değerli kılmak, genel ruh halimizi yükseltir ve stresle başa çıkma yeteneğimizi artırır.
Sosyal etkileşimlerin, insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisi yadsınamaz. Dr. Ahmet Arslan, uzun yaşamın bir başka altın kuralını sosyal ilişkiler olarak tanımlıyor. “Aile ve arkadaşlarla kurulan bağlantılar, yalnızlık hissini azaltarak yaşam kalitesini artırır,” diyor. Sosyal bağlarımızı güçlendirmek, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerine ve stres seviyelerini düşürmelerine yardımcı olur. Kalabalık ve destekleyici bir çevreye sahip olmak, uzun yaşama tutkusunun yanı sıra ruhsal sağlığı da besler.
Uykunun, vücudun kendini yenilemesi ve onarması açısından kritik bir rolü vardır. Dr. Arslan, düzenli ve yeterli uyku almanın, bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok hastalığın önüne geçtiğini belirtiyor. “Gece uykuya dalmadan önce düşünceleri, kaygıları bir kenara bırakmak ve yalnızca dinlenmeye yönelmek uzun yaşamın bir başka anahtarıdır,” diyor. Uykusuzluk, gelişen sağlık sorunlarına zemin hazırlarken, düzenli uykuda ise beden dinç kalır.
Dr. Arslan, alkol ve sigara tüketiminin sağlıklı yaşam üzerinde olumsuz etkilerini kabul ediyor. “Bu maddeler, vücudu yoran ve ömrü kısaltan etkenlerdir,” diyor. Sağlıklı yaşamak için bu alışkanlıkların terk edilmesi gerektiğini savunuyor. Sigara içmemek, ocak kapaklarını kapatmak ve alkol alımını sınırlamak, yalnızca beden sağlığına değil, ruhsal dengeye de büyük katkı sağlar.
Son olarak, Dr. Arslan, hayat boyu öğrenmenin önemine dikkat çekiyor. “Yeni bilgiler edinmek ve zihinsel uyarım sağlamak, beyin sağlığı için oldukça önemlidir,” diyor. Zihin dinç ve aktif kaldığında, insanın genel sağlığı da olumlu yönde etkilenir. Kitap okumak, ilgi alanlarına yönelik yeni şeyler öğrenmek, problem çözme yeteneğini artırarak zihni aktif tutar.
Sonuç olarak, 100 yaşındaki doktor Dr. Ahmet Arslan’ın önerileri, sadece uzun yaşamakla kalmayıp, daha sağlıklı bir yaşam sürmenin de altın kurallarını içeriyor. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, sosyal ilişkiler, yeterli uyku ve sürekli öğrenme gibi temel alışkanlıklar, sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez parçaları. Bu kuralların hayata geçirilmesi, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumlu yönde etkileyecek ve yaşam kalitesini artıracaktır. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam, kişinin kendi elinde!